Bir Koleksiyoner Hikayesi: Mustafa Taviloğlu
/0 Yorumlar/in Sanat /tarafından Begüm TelciKoleksiyoner Mustafa Taviloğlu'nun 1972 yılından bu yana, elli yılı aşkın bir süredir büyük bir özen ve tutkuyla topladığı sanat eserlerinden oluşan kişisel koleksiyonu, "Taviloğlu Koleksiyonu: Bir Koleksiyoner Hikayesi" başlıklı sergiyle, İstanbul'da yedi farklı mekanda sanat severlerle buluşuyor.
Sanat ve Kültür Varlıklarının Korunması başlıklı NART Risk Management Forum 2013‘e panel konuşmacısı olarak katılarak bizleri onurlandıran Mustafa Taviloğlu , “Evlendikten sonra evimize naif bir Yugoslav sanatçının bir eseri hediye edildi.İlk koleksiyonum, bu hediye eser ile başladı.” sözleriyle koleksiyonerlik yolculuğuna nasıl başladığını anlatıyor.
En büyük hayali olarak paylaştığı; gençlere, ümit vadeden sanatçılara yönelik çalışmaların yapıldığı, hatta eserlerinin satıldığı, sanatla ilgili her türlü konunun paylaşıldığı bir yer yapmak hayalini henüz hayata geçirmemiş olsa da, koleksiyonerliğin birinci şartının paylaşmak olduğuna inanan Mustafa Taviloğlu tüm kişisel koleksiyonunu “Taviloğlu Koleksiyonu: Bir Koleksiyoner Hikayesi” sergisiyle sanatseverlerle paylaşıyor.
Taviloğlu Kolekiyonu İstanbul'un 7 önemli sanat mekanında 4 tematik başlık altında kronolojik olarak izleyicinin karşısına çıkıyor. "Bir Koleksiyoner Hikayesi" segisi bir koleksiyonun eş zamanlı olarak kamuyla paylaşılması bakımından Türkiye’de bir ilk olma özelliğini taşıyor.
“Bir Koleksiyoner Hikayesi” sergisi , Mustafa Taviloğlu’nun özenle seçip bir araya getirdiği eserlerle, sanatseverlere geniş bir perspektif sunuyor. Taviloğlu, yarım asırdır büyütmeye ve çeşitlendirmeye devam ettiği sanat koleksiyonunda, farklı sanatçıların, dönemlerin, üslupların, teknik ve medyumların çeşitliliği ile zengin bir sanat yolculuğu sunuyor. Toplamda 903 sanatçının 2422 eserinden oluşan, 50 yılı aşkın bir emeğin ürünü olan koleksiyon, sanatseverlere hem kişisel hem de nesnel bir sanat tarihi anlatısı sunarak, izleyiciyi derin ve kapsamlı bir keşfe davet ediyor.
Ben hayatta üç şeye bakıyorum: Birincisi işime, ikincisi balığa, üçüncüsü sanata...
Mustafa Taviloğlu
Taviloğlu Koleksiyon yöneticisi Neslihan Muratbeyoğlu Aktürk ile birlikte koordine edilen, proje tasarım ve yönetimi Ekmel Ertan tarafından yapılan, küratöryal düzenlemeleri Derya Yücel ve Marcus Graf, mekân konsepti ve düzenlemesi ise mimarlar Murat Tabanlıoğlu ve Emre Arolat tarafından yapılan sergi ; İstanbul Resim Heykel Müzesi, Artistanbul Feshane, Galeri Eyüpsultan, İstanbul Sanat (Haliç Tersanesi), İş Sanat Kibele Sanat Galerisi , Müze Gazhane ve Tarihi Likör Fabrikası’nda 15 Aralık 2024 tarihine kadar görülebilir.

Artİstanbul Feshane’de düzenlenen basın toplantısında konuşan Mustafa Taviloğlu, “Bu koleksiyonun eksiksiz bir şekilde sergilenmesi en büyük arzumdu,” diyerek serginin kendisi için önemini vurgulayarak, “Bu sergi, tıpkı iskambil kağıtlarından yapılmış bir kule gibi; tek bir kart dahi eksik olsa, ayakta duramaz, yıkılır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu sergi için bize 3 mekân sağladı, Likör Fabrikası tek bir telefonla kullanımımıza açıldı, ana sponsorumuz İş Sanat, Kibele Sanat Galerisi’ni; MSGSÜ, İstanbul Resim Heykel Müzesi’nin salonlarını bu sergi için açtı, yine de sığamadık ve Eyüpsultan Belediyesi’nin desteğiyle Galeri Eyüpsultan sergi mekânlarına dahil oldu,” şeklinde konuştu.

“…İlk para vererek aldığım eserse, Necdet Kalay’ın bir resmidir. Necdet Kalay’ın resmini duvara astım. Eve gelenler resme bakıyor, beğeniyor, yorumda bulunuyor.” NART Risk Managemet Forum‘da ilk satın almış olduğu eser Köy Evi‘ nden bahseden Mustafa Taviloğlu, ” Bende koleksiyonerlik konusunda çok katkısı olan, gelişmesinde desteği olan kişiyse Vitali Hakko’dur. İzmir’de düzenlediği Fikret Mualla’nın eserlerinden oluşan bir sergiye katıldım. Vitali Bey ile birlikteyim, artık salonu kapatacağız. Bir adam inatla aynı yerde bekliyor. Vitali Bey, adamın yanına gidip, neden beklediğini sordu. O da ‘Mualla Hanımı bekliyorum’ diye yanıt verdi.Bu anıyı çok anlatır ve her anlattığımızda çok güleriz.” sözleriyle Vitali Hakko’nun kendisinin koleksiyonerlik yolculuğunda ne kadar önemli ve kilit bir isim olduğunu paylaşıyor.
Koleksiyonda 1740 eser ile resim öne çıkıyor. Bu rakam koleksiyonun yüzde 71.6’sını teşkil ederken, tema bakımında incelediğinde ise 1217 eser figür, 453 eser doğa, 424 eser kent ve 336 eser soyut olarak sınıflandırılıyor.

1972 yılında Necdet Kalay’ın “Köy Evi” adlı eseri ile başlayan 52 yıllık koleksiyonun yüzde 81’ini Türk sanatçılar oluşturuyor. Koleksiyonda 2112 eserin sanatçısı Türkiye doğumlu. Mustafa Taviloğlu yabancı sanatçıların eserlerini almaya 2010’da, kendi ifadesi ile geç bir dönemde başlıyor. Koleksiyonun yüzde 19’unu ise yabancı sanatçılar oluşturuyor. En yaşlı sanatçının 1814, en genç sanatçını 2000 yılında doğduğu koleksiyondaki sanatçıların yüzde 84’ü hayatta. Bu özellik de Taviloğlu Koleksiyonu’nu yaşayan bir koleksiyon olarak da öne çıkıyor.
Koleksiyon sergisi kapsamında İstanbul Resim Heykel Müzesi’ nde yer alan, “Yarım Asırlık Serüven” başlıklı sergi koleksiyonun kalbi niteliğini taşıyor ve koleksiyonun bir özetini sunuyor.

“Bir Koleksiyoner Hikayesi: Yarım Asırlık Serüven 1972 yılından günümüze, koleksiyona giriş tarihlerine göre 10’ar yıllık dönemler halinde kronolojik bir kurgu ile bir araya getirilen 80 eserle koleksiyonun bir özetini sunuyor. İRHM’nde yer alan ve serginin çekirdeğini oluşturan Yarım Asırlık Serüven, aldığı ilk eserden sonuncusuna Taviloğlu’nun koleksiyoner olarak naif bir heyecanla başlayan, kazandığı birikim ve deneyimle dönüşen, hep zamanının ruhnu takip eden tutkulu yolculuğunu serimlerken hem bir koleksiyoner portresi çiziyor hem de Türkiye sanat tarihine bir bakış sunuyor.”*
Bir Koleksiyoner Hikayesi:Yarım Asırlık Serüven , Sergi Metni
Aynı zamanda Yarım Asırlık Serüven sergisine eşlik eden ve Taviloğlu’nun koleksiyonerlik yolculuğunu, Bir Koleksiyoner Hikayesi sergisinin izleyiciyle buluşma süreçlerini anlatan 50 dakikalık belgesel de İRHM’nde izlenebilir.
Koleksiyondaki tüm eserler dört ana tema altında, 7 sergi mekanında eş zamanlı olarak izleyici ile buluşuyor.

İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nde Taviloğlu Koleksiyonundan kronolojik bir özet sunan “Yarım Asırlık Serüven” başlıklı serginin yanı sıra koleksiyon dört tema altında farklı mekânlarda sergileniyor:
Tanıdığımız İnsanlar: İnsan ve yaşamına dair figüratif eserlerin yer aldığı bu tema, 19. yüzyıldan günümüze kadar uzanıyor. (Artistİstanbul Feshane ve İş Sanat Kibele Sanat Galerisi)
Yaşadığımız Şehirler: Kamusal alan, kent ve mimariyi konu alan eserlerin yer aldığı bu tema, 19. yüzyıldan günümüze kadar uzanıyor. (Likör Fabrikası)
İzlediğimiz Manzaralar: Doğayı merkezine alan peyzaj ve manzara eserlerinin yer aldığı bu tema, 19. yüzyıldan günümüze kadar uzanıyor. (Haliç Tersane)
Gördüğümüz Renkler: Soyut sanatın renkli dünyasını sunan eserlerin yer aldığı bu tema, 20. yüzyıldan günümüze kadar uzanıyor. (Müze Gazhane)
15 Aralık 2024 tarihine kadar görülebilecek koleksiyon sergisi boyunca her Cumartesi günü düzenlenecek paneller, rehberli turlar, çocuklar ve gençlere yönelik eğitim programları tamamen ücretsiz bir şekilde sunulacak olup, detaylı bilgi ve programa https://taviloglukoleksiyon.org web adresinden ve Taviloğlu Koleksiyonu sosyal medya hesabından ulaşabilirsiniz.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!